Ege Denizinde Patmos, lipsi Kalymnos ve Kos Adaları arasındaki bölgede bulunan Leros 55 km2 büyüklüğe sahiptir. Yaklaşık 8.500 kişilik nüfusun yaşadığı Ada verimli denebilecek topraklara sahip küçük vadiler ve bunların üzerindeki yeşil tepelerle çevrilmiştir. Ada’nın en büyük yerleşimi deniz kıyısındaki Agia Marina isimli Adanın iki limanından biri olan şehirdir. Agia Marina ya 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde yer alan, adanın Belediye binasının da bulunduğu Platonos' a , devamında da yine bir 10 dakikalık yürüyüşten sonra küçük tepenin arkasındaki Panteli isimli balıkçı köyüne varmanız mümkündür. Panteli den güneye doğru yolculuğu devam ettiğinizde Vromolithos’ a gelirsiniz. Buranın yaklaşık 2km güneyinde adanın Merkez Limanı olarak kullanılan Laki konumlanmıştır. 500 metre civarında ağız açıklığına sahip Laki, Akdenizdeki en büyük ve en derin doğal gemi limanına sahiptir. Laki den sonra adanın en güney ucunda çok güzel ağaçlık kumsala sahip Xirokampos Plajı vardır.
Kitle turizminin popüler noktaları arasında yer almadığından, Leros Adasının her noktasında huzurlu ve sakin bir tatil geçirme olanağı vardır. Sayılı birkaç otelin dışında, küçük oteller ve pansiyonlardan oluşan konuklama tesislerinde, tipik bir Yunan Adası havasını atmosferinde dinlenmek için ideal bir ada olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Leros, son yıllarda özellikle Türk tekne-yat sahipleri tarafından keşfedilip, popüler bir ada haline gelmiştir.
Leros adası tarihte , Karyalılar, Giritliler Dorlar tarafından yönetilmiştir. Tarihçi Heredot göre, Leroslular komşu Kalymnos Adası sakinleri ile birlikte Truva savaşlarına katılmışlar, komşu Milet Şehrini yöneten İyonyalılarla sıkı politik,ticari ve kültürel işbirliğine gitmişlerdir. Ada Pers savaşları sonrası Atina Birliğinin bir üyesi haline gelmiştir. Spartalıların, devamında da Büyük İskenderin hakimiyet yıllarından sonra, Romalılar ve Bizanslılar tarafından işgal edilmiştir. 1309 a kadar Bizans Yönetimi altında kalan Leros,bu tarihte San Jan Şövelyelerinin ezici ve despot yönetimi altına girmiştir. 1521 de adayı ele geçiren Osmanlı yönetimi altında ticari ve politik olarak gelişmesini sağlayan bir kısım ayrıcalıklara ve otonom yerel yönetime sahip olmuştur.
Yunan bağımsızlık hareketlerinin başlaması ile de, Osmanlılara karşı ilk başkaldıranlardan arasında Leroslular yerlerini aimışlardır.1829 da Yunanistan’ın bağımsızlığını sağlayan Londra Antlaşması ile diğer Dodokanez Adaları ile birlikte Osmanlı Devletine verildikten sonra, 1912 ile 1943 arasında İtalyanlar tarafından işgal edilmiştir. İtalyan Yönetimi boyunca coğrafi konumu dikkate alınarak Laki de derin deniz donanma üssü, hava alanı ve askeri tesisler inşa edilmiştir. Bu dönemde 1930 yıllarda , Faşist rejim mimarisine uygun büyük yapılardan oluşan Laki şehri bugün bulunduğu yere kurulmuştur.
Adada 2.Dünya Savaşı sırasında cüzzamlıların tedavi edildiği bir hastahane kurulmuştur. Yunanistan’ da 1970 yıllarda yönetimi elinde bulunduran Cunta Rejimi tarafından Leros muhaliflerin sürgün yeri olarak kullanılmıştır. Leros da 1957 senesinde Yunan akıl hastalarının toplanacağı bir tesis inşa edilmiştir. 1980 li yıllarda Akıl Ve Ruh Hastalarının Tedavi edildiği bu hastahanenin olumsuz şartları ile şöhreti gölgelenen Leros, Avrupa Birliği fonlarının katkıları yapılan düzenlemeler ile günümüzde ticari,ekonomik ve idari açıdan gelişmiştir.
Leros ‘u komşu küçük adalardan ayıran en önemli özelliği, yaz mevsimine bağlı olmaksızın 12 ay boyunca yerli halkın yaşadığı bir ada olmasından dolayı, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatın gerektirdiği tüm unsurları barındırmasıdır